25 Eylül Küresel İklim Grevi
25 Eylül Küresel İklim Grevi için çağrı metni yayınlandı. Yayınlanan metinde kötü gidişe dikkat çekiliyor.
Sıfır Gelecek 25 Eylül Küresel İklim Grevi için şu metni yayınladı:
Sınırsız ekonomik büyüme tutkusu, bu tutkuya eşlik eden fosil yakıtlara bağımlılık ve yeryüzü üzerindeki muazzam tahribat… “Eski normal”imizin kapısını araladığı krizler çağının artık içindeyiz. Bir yanda sıcak hava dalgalarıyla, aşırı yağışlarla, kontrol edilemeyen yangınlarla iklim krizi tüm şiddetiyle kendini göstermekte diğer yanda ekosistemlerin narin dengesine yapılan müdahalelerle gün yüzüne çıkan pandemi, tüm gündelik yaşam pratiklerimizi dönüştürmekte.
Öte yandan krizlere karşı hepimiz aynı gemide değiliz…
Başta iklim değişikliği ve pandemi olmak üzere, karşı karşıya olduğumuz krizler toplum içinde dezavantajlı konuma itilen grupları ve bireyleri her geçen gün daha da kırılgan hale getiriyor. Zira ekonomik kaynaklara kısıtlı erişimi olanlar, karar alma mekanizmalarından dışlananlar, sosyal ve kültürel açılardan ve toplumsal cinsiyet bakımından marjinalleştirilenler aynı zamanda krizlerden de en sert şekilde etkilenenleri oluşturuyor.
Önümüzde iki seçenek var…
Ya Sıfır Gelecek: Eski tas eski hamam devam edeceğiz ve her türlü krizin, toplumsal adaletsizliğin derinleştiği sürdürülemez bir geleceğe yelken açacağız.
Ya Sıfır Karbon Gelecek: “İklimi değil sistemi değiştir” sloganının altını doldurarak yeryüzüyle barışık, adaletin tesis edildiği bir geleceği bir arada inşa edeceğiz.
Yaşamı savunanlar olarak genç iklim aktivistlerinin başlattığı iklim grevlerinin bir sonraki ayağı 25 Eylül Küresel İklim Grevi’nde herkesi #İklimAdaletiSosyalAdalettir demeye davet ediyoruz ve aşağıdaki taleplerimizi yükseltmeye çağırıyoruz.
- Krizlere karşı dirençli, adil, eşitlikçi bir gelecek için “eski normal”e dönülmemeli. Bu kapsamda Türkiye ve diğer G20 ülkeleri açıkladıkları COVID – 19 ekonomik iyileştirme paketlerinde fosil yakıt şirketlerine ve diğer kirleticilere ayırdıkları 151 milyar dolarlık teşviği sonlandırmalı. Teşvikler başta halk sağlığı olmak üzere kamu yararını ve doğal yaşamı gözetmeli.
- Ekosistemleri sadece bir kaynağa indirgeyen, ekonomik büyümeyi el üzerinde tutan tektipleştirici kalkınma modeli terkedilmeli, kendine yeten, sıfır karbon bir geleceğe geçiş başlatılmalı. Bu kapsamda halkın katılımını / onayını ve enerji demokrasisini gözetecek yeşil politikalar planlanmalı.
- Türkiye başta kömür olmak üzere, fosil yakıt bağımlılığından çıkış için çalışmalara başlamalı. Bu çerçeve içinde, fosil yakıtlara kamu bütçesinden aktarılan doğrudan ve dolaylı her türlü kaynak, adil bir enerji dönüşümününün gerçekleşmesi ve bu sektörün çalışanlarının olumsuz etkilenmemesi için kullanılmalı.
- İklim krizinin etkilerine karşı kırılganlığı azaltıcı planlama yapılmalı ve önlemler alınmalı. Bu krizin şu an yaşamakta olduğumuz ve yakın gelecekte yaşayacağımız etkilerine karşı direnç geliştirilmeli. Sadece enerji arzı konusunda değil, başta gıda ve sağlık olmak üzere toplumun ihtiyaçlarında arz güvenliği tesis edilmeli.
- İstanbul’u yaşanmaz hale getirecek kanal projesi; tarım alanlarını, su havzalarını, doğal varlıkları tehdit eden binlerce maden projesi, kömürlü termik santral ve doğalgaz projeleri durdurulmalı. Hali hazırda içinde bulunduğumuz ekolojik kriz ve iklim krizini derinleştirecek adımlar atılmamalı.
Sen de iklim adaleti taleplerimizi yükseltebilirsin. Nasıl mı?
25 Eylül’de gerçekleşecek etkinliklere destek ver. Gelişmelerden haberdar olmak için Sıfır Gelecek ve Fridays for Future Türkiye hesaplarını takip et.
- Başta 25 Eylül Küresel İklim Grevi’nde olmak üzere kendi yerelinde gerçekleştireceğin eylem ve etkinliklerde talepleri sahiplen, yaygınlaştır.
- Karanlığı mesajınla aydınlat. Işıklı dövizlerini hazırla, fotoğrafla, yaygınlaştır. Ayrıntılar için tıkla.
- Sosyal medyada #İklimAdaletiSosyalAdalettir etiketini kullan, talepleri yaygınlaştır.
Her bir talep için talepleri okuyarak kısa videolar hazırla, sosyal medya hesaplarından paylaş. Ayrıntılar için tıkla. 25 Eylül’de hep birlikte bir kez daha “iklim adaleti, hemen şimdi!”