5. Küresel İklim Grevi 3 Nisan’da

5. Küresel iklim grevi için geri sayım başladı. Daha önce düzenlenen grevlere binlerce kişi katılmıştı. İklim mücadelesi sürüyor.

Geçen sene 20 Eylül’de, 29 Kasım’da ve 6 Aralık’ta Kadıköy’de binlerce kişi iklim için eyleme geçilmesi talebinde bulunmuştu. 2020 yılı için 5. Küresel iklim grevi nisan ayında gerçekleşecek. Haydi, 3 Nisan’da iklim krizine karşı bir kez daha harekete geç.

Grevin programı ve yerlerine dair detaylar önümüzdeki günlerde açıklanacak.

İklim Grevi

İklim Grevinde Ne Talep Ediliyor?

Sıfır Gelecek talepleri şu şekilde sıralıyor:

Gezegen olarak ekolojik bir krizin ortasındayız. İçinde bulunduğumuz krize karşı uygun politikalar oluşturmamızın zamanı geldi de geçiyor. Kaybedecek bir saniyemiz dahi yok. Şu anda Yeryüzünün atmosferi, endüstri devrimi öncesi seviyelerden 1°C daha sıcak. Bilim insanları ardı ardına yayınladıkları raporlarla insan faaliyetlerinin sebep olduğu altıncı kitlesel yokoluşun içerisinde olduğumuzu söylüyor. Endüstri devriminden bu yana insan faaliyetleri bizi bugün içinde bulunduğumuz duruma, bir yol ayrımına getirdi. Önümüzde yalnızca iki seçenek duruyor. Ya küresel ısınmayı 1,5 derece ile sınırlamak için üstümüze düşeni yapacağız ve sıfır karbon emisyonuna geçeceğiz ya da yaşamın sona erdiği bir gelecek ile yüz yüze geleceğiz.

Gezegenin sıcaklığının arttığını otuz yıldır biliyoruz. Bu geçen otuz yıl içinde iklim değişikliğini durdurmak için hükümetler sayısız adım atabilir, iklim adaleti temelli uluslararası bir sözleşme hayata geçirilebilir, kârları uğruna yaşamı yok oluşa sürükleyen fosil yakıt şirketlerine dur denebilirdi. Oysa bunların hiçbiri yapılmadı. İklim krizi ile baş etme imkanlarımız ve zamanımız gittikçe azaldı. Şimdi tüm dünyada iklim hareketine önderlik eden öğrencilerin, Fridays for Future’ın “Buradayız, çünkü geleceğimizi çaldınız!” çağrısına biz de ortak oluyoruz. İnsanlığın ve tüm canlı yaşamının yok oluşuna izin vermeyeceğiz. O yüzden biz de ya sıfır karbon gelecek ya da sıfır gelecek diyoruz!

İklim Acil Durumu

İklim krizi derinleşirken halkın gerçeğin söylenmesi talebine karar alıcılar sessiz kalmamalı. Bağlı oldukları meclis ve konseylerde iklim krizini gerçekte olduğu gibi, yani bir varoluş acil durumu olarak ele almalı ve “iklim için acil durum” ilan etmeli. Çünkü meselenin büyüklüğünü kabullenemezsek, çözümlerin gerekli ölçek ve hızda uygulanmasını savunma cesaretini gösteremezsek, ihtiyaç duyduğumuz hareketlenmeyi ve bunun getireceği sonucu elde edemeyiz.

Net Sıfır Karbon Emisyonu

Küresel ısınma tüm canlı türlerinin varlığını tehdit eden bir kriz. İnsan kaynaklı bir iklim felaketini önlemek için, sıcaklık artışı sanayi devrimi öncesi zamana göre maksimum +1,5 ° C ile sınırlandırılmalı. Bu da 2030 yılına kadar net sıfır sera gazı emisyonuna geçmemiz gerektiği anlamına geliyor. Gelecekteki bütün kararların ve politikaların bu gerçekler üzerinden planlansın.

Fosil Yakıta Veda

Fosil yakıtların ve iklimin tahribatının tüm finansmanını ve desteğini derhal sonlandırın. Fosil yakıt sübvansiyonlarını kaldırın ve fosil yakıt projeleri, ormansızlaşma ve iklim tahribatını finanse etmek, ticaret yapmak amacı içinde olan herhangi bir banka, piyasa, hükümet veya diğer borç veren kurumların yasadışı olmasını sağlayın. Sera gazı emisyonunun en önemli kaynaklarından biri olan termik santral projelerini canlı yaşamı daha fazla tehdit etmeden acilen durdurun.

Güneşe Merhaba

Yenilenebilir enerjinin gelişmesine izin verin. Yenilenebilir enerjinin gelişimi için tüm engelleri kaldırın ve herkesin temiz, yenilenebilir enerjiye erişebilmesi için finansman programları oluşturun.

Adil Geçiş

Fosil yakıtlı santraller ve çimento, demir-çelik endüstrisi gibi iklime zarar veren tesisler de dahil olmak üzere ekonomiyi adil bir şekilde değiştirmek ve dönüştürmek şart. Çalışanların bu dönüşümün merkezinde olmalarını sağlayın.

İklim etkilerine, özellikle en kırılgan olanlar için etkili adaptasyon planları uygulayın. Etkileri önceden tahmin etmek,bu etkilere direnci artırmak ve etkin bir şekilde uyum sağlamak için harekete geçin. İklim adaletini sağlayın.

Doğa Dostu Tarım

Endüstriyel tarım üretmiyor, tüketiyor! İnsanların ve tüm canlıların sağlığını olumsuz etkileyen, ekosistemi tehdit eden, toprakta olması gereken karbonun atmosfere salımına neden olan endüstriyel tarım ve hayvancılık yerine, doğa dostu üretim yöntemleri teşvik edilsin ve desteklensin. Endüstriyel et tüketiminin azaltılmasına, zehirsiz ve mevsimsel beslenmenin önemine ilişkin bilgilendirme çalışmaları yapılsın. Gezegenimizi zehirleyen pestisitler (tarım zehirleri) yasaklansın.

Kent – Kır

Kentteki tüm faaliyetlerin planlanmasında ekosisteminin, ormanların, tarım alanlarının, su havzalarının, tüm bitki ve hayvan türlerinin yaşam alanlarının korunması esas olmalı. Ölçeği ve gerekçesi ne olursa olsun doğaya zarar veren, akla, bilime dayanmayan her türlü kentsel-kırsal projeyi durdurun. Güçlü toplu taşıma sistemleri ve sıfır emisyon taşımacılığın uygulanmasını sağlayın.

Ormanlar ve Doğal Yaşam

Dünyanın ciğerlerine saygı gösterin ve ormansızlaşmayı sonlandırın. Yerli halkların ve yerel toplulukları topraklarının hakimi olarak kabul edin. Ormansızlaşmış alanları yeniden ağaçlandırın. İnsanın doğanın bir parçası olduğunu hatırlamasını sağlayın. Doğanın ve yaban hayatın korunmasına yönelik planlar ve projeler geliştirin. Nesli tükenmekte olan türleri koruyun ve bu konuda sürdürülebilir çalışmalar yapın.

Ekonomi

Tüketimi azaltın ve toplum odaklı büyüme dahil ekolojik açıdan sürdürülebilir ekonomiler için güçlü planlar uygulayın. Döngüsel ekonomiyi ve sıfır atık projelerini zorunlu kılın. Yerel para birimi kullanımı, küresel temel gelir ve adil vergilendirme gibi konularda yeni finansal sistemler üzerinden stratejiler geliştirin.

Farkındalık

İklim krizinin nedenleri ve etkileri hakkında ekonomik ve politik düzeyde doğru bilgi verilsin. Bu doğrultuda toplum bilinçlendirme çalışmalarına öncelik verin. Okullardaki müfredata iklim krizini dahil edin.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu