Aşure Tarifi – Aşure Malzemeleri Nelerdir?

Her sene dört gözle beklenen aşure zamanı geldi çattı. İşte aşure hakkında her şey.

Aşure’nin Tarihçesi

Hicri takvime göre kurban bayramından sonraki ay olan muharrem ayının 10. günüdür. Aslında aşure ismi asara kelimesinden (yani Arapça’da on anlamına) gelir. Muharrem iamini 10’dan alır ismini.

Tarihte bu güne denk gelen birçok olay olması nedeni ile bugün hem hıristiyanları, hem musevileri, hem de müslümanları ilgilendirmektedir. Yerin ve göğün bugün yaratıldığına inanılması, Hz.İsa’nin doğumu, Hz. Musa’nın Firavun’un denizde boğulması ile ondan kurtulması, Hz. Adem’e hayat verilmesi, Hz.Ibrahim ve Hz.Ismail’e cennetten koç indirilmesi, Hz.Ibrahim’in Nemrut’un ateşinden selamete erdirilmesi, Hz.Idris’in semaya kaldırılması, Hz.Eyüp’un belalardan kurtulması, Hz Yunus’un balığın karnından çıkartılması hep bu güne denk gelmiştir.

Ayrıca bu güne denk gelen olaylardan biri de Nuh’un birlikte olduğu insanlar ve canlılarla birlikte tufandan kurtulmasıdır. Gemidekiler geçen dehşetli sürenin ardından hem kurtuldukları için kutlama yapmak, hem de acıkan karınlarını doyurmak için bir yemek yapmak isterler. Ambarda yeterince yiyecek olmadığından ellerinde az kalan çeşitli gıdaları bir araya getirip bir yemek yaparlar. İşte aşure de buradan gelir.

Aşure ile ilgili rivayetler

Aşure Çorbası” olarak da bilinen bu tatlının ortaya çıkışına dair bir çok rivayet vardır. Bunlardan en yaygını ise; Nuh Peygamberin tufandan sonra, kurtuluşun şükrü olsun diye geminin ambarında kalan erzakları karıştırıp bir tür tatlı hazırlamasıyla ortaya çıkmıştır. Muharrem ayının 10. günü de geleneksel olarak aşure pişirilmektedir.

Başka bir rivayete göre de; evde kız çocuğu olan annelerin; kızları bütün bir seneyi bolluk içinde geçirsinler diye aşure yapıp dağıtmalarıdır.

Aşure Tarifi

Malzemeler

  • Yarım kg buğday
  • 250 gr nohut
  • 250 gr fasulye
  • 100 gr pirinç
  • 150 gr kayısı
  • 150 gr üzüm
  • 150 gr incir
  • 150 gr fındık
  • 150 gr ceviz
  • 150 gr badem
  • 150 gr kuş üzümü
  • 150 gr dut kurusu
  • 150 gr dolmalık fıstık
  • 1,5 kg şeker
  • 1 tutam tuz
  • Tarçın
  • Karanfil
  • Nar

Aşure Hazırlanışı

Bir gece önce

Buğday iyice yıkanıp bir taşım kaynatılır. Daha sonra da kaynatma suyunda gece boyunca bekletilir. Su az gelirse sıcak su eklenir.
Nohut yıkanıp suda ıslatılır.
Fasulye yıkanıp ıslatılır.
Kayısılar kesilip, yıkanıp ıslatılır.
İncir kesilip, yıkanıp ıslatılır.
Üzüm yıkanıp, sapları temizlenip ıslatılır.

Not: Arzunuza göre nohutu ve fasulyeyi bir – iki gün önceden haşlayıp dolapta bekletebilirsiniz.

Pişirme günü

Nohut haşlanıp bir kaba alınır. Kuru fasulye haşlanıp başka bir kaba alınır. Aşureyi pişireceğiniz kabın içinde buğday iyice yumuşayıncaya kadar iki saat haşlanır.
Buğday yumuşayınca suyu süzülen nohut ve kuru fasulye içine eklenir.15 dk pişirildikten sonra pirinç, kayısı, üzüm ve incir de ilave edilir. 15 dk geçtikten sonra şeker, tuz ve önceden kaynatılan karanfilin suyu ilave edilerek karıştırılmaya devam edilir. Bunun üzerine 15 dk daha karıştırıldıktan sonra tencerenin altı kapatılır ve dinlenmeye bırakılır. 10 dk dinlenen aşure kaselere konulabilir. Üzerini süslemek için soğuması beklenmelidir.

Not: Buğday, nohut ve fasulye iyice haşlanmalıdır yoksa şeker konulunca sertleşir. Şeker oranı isteğe bağlı olarak arttırılabilir. Mutlaka tadına bakmak gerekir. En önemli nokta şekerli seviyorsanız çok ama çok tatlı olması gerekir. Çünkü aşure soğurken şekeri çeker ve tadı azalır.
Süsleme işlemi aşure soğuduktan sonra yapılmalıdır. Yoksa süsleme malzemesi çöker.
Yer fıstığı, fındık, badem ve dolmalık fıstık teflon tavada hafif sıvıyağ ile kavrulur. Aşurelerin üzerine önce tarçın serpilir. Sonra temizlenen nar taneleri, kavrulmuş çerezler ve kuş üzümü konulur. Bu ölçüler 20 – 25 kaseliktir. İsteğe göre gül suyu da ilave edilebilir.

Aşure Pişirmenin Püf Noktaları

Yapılışı her yöreye göre değişen ve genel olarak buğday, nohut, fasulye, kuru üzüm, kayısı, badem ve ceviz gibi 10’a yakın baklagil, meyve ve sert kabuklu yiyeceklerin katılmasıyla özenle hazırlanan aşure, protein ve vitamin deposu olarak adlandırılır.

Kişi sayısına göre malzeme miktarı değişir. Aşure yaparken, buğdayın akşamdan pişirilmesi, nohut, fasulye, kuru üzümün de akşamdan ıslatılması önerilir.

Ertesi gün bu malzemeler ayrı ayrı haşlanıp suyu süzüldükten sonra, bütün malzeme bir tencerede kaynatılır ve aşurenin kıvamına göre de su ilave edilir.

Aşurenin kaynamaya başlamasıyla da incir, kayısı ve şeker katılıp bal rengine gelinceye kadar pişirilmesi gerekir.

Piştikten sonra kaselere konan aşurenin üzeri ceviz, fındık, fıstık ve tarçınla süslenerek servis edilir.

Aşurelik buğday, nohut ve kuru fasulye ayrı kaplarda ıslatılıp en az altı – sekiz saat suda bekletilir. Tozşeker miktarını arzunuza göre ilave edilip, eksiltilebilinir. Tozşeker doğrudan tencereye eklenebileceği gibi suda eriterek de konulabilir. Şeker yerine tatlandırıcı ile de aşure yapabilirsiniz. Kuru incir aşurenin rengini koyulaştırabileceğinden, doğrayıp birkaç dakika haşlanabilir..

Eğer aşureye su ilave etmek isteniliyorsa mutlaka sıcak su ilave edilir.

Aşurenin Faydaları

Türk ve İslam mutfağının en eski tatlısı olan aşure, yüksek enerjiye sahip en besleyici sağlık ürünlerinden biridir.

Aşure, buğday, fasulye, nohut gibi tahıl ve kuru baklagiller kullanıldığı için protein; kuru üzüm, kayısı, ceviz gibi gıda ürünleri kullanıldığı için de yoğun vitaminler içerir.

Hastalıklara karşı gerekli olan enerji, vitamin ve minerallerin önemli kısmı aşurede bulunduğu için sadece senede bir değil özellikle kış mevsiminde bolca tüketilmelidir.

Aşurede sadece bitkisel yağlar olduğu için kolesterol içermez. Çocukların direncini arttırarak hastalıklara karşı daha dayanıklı olmalarını sağlayan aşure, B2, B1, C, A vitamininin yanı sıra bol miktarda demir, çinko, fosfor, kalsiyum ve sodyum içerir.

Aşurenin içinde bulunan gıdaların içerdiği vitaminler:

Buğday: Besin değeri, potansiyel olarak yulaf ve mısırdan daha yüksek olan buğday, bağırsak ve rektum kanserini önleyici faktörler içerir.

Nohut: Bol miktarda nişasta ve azot içermesinin yanında bitkisel protein ve B vitaminleri ile demir, kalsiyum, fosfat ve fosfor gibi mineraller açısından zengindir.

Fındık: Enerji verici ve besleyicidir. Cinsel gücü arttırır. Böbrek rahatsızlıklarında, güç ve dikkat gerektiren durumlarda yararlıdır. Böbrekteki kum ve taşları döker. Kansızlık, sindirim ve dolaşım sistemi bozukluklarını önlemede gerekli olan demiri içerir.

Kuru Kayısı: İçerdiği A vitamini ile cilt bozukluklarının tedavisinde etkilidir. Kuru kayısı, çocukların büyümesine yardımcı olur. Görme fonksiyonlarını güçlendirir, şeker hastalığının gelişimini engeller, bağışıklık sistemini korur. Özellikle akciğer, ağız, kolon, deri, göğüs ve rahim tümörleri üzerinde etkilidir.

Kuru İncir: Ses kısıklığına iyi gelir. Bağırsaklardan toksik maddelerin atılması, kandaki kolesterol seviyesinin düşürülmesi gibi faydaları vardır. Kuru incir, içerdiği protein miktarı yönünden fakir, sentezinde kullanılan aminoasit çeşidi açısından zengindir, bu nedenle hücre gelişimini destekler. Ayrıca, boğaz ağrısı bronşit ve öksürüğe faydalıdır.

Kuru Üzüm: A, B1, B2, B6, C vitaminleri ile fosfat, kalsiyum, demir, fosforik asit, organik asitler, formik asit minerallerini içerir. Unutkanlığa iyi gelir. Karaciğer için yararlıdır ve göğüs hastalıklarına iyi gelir. Balgamı söker. Besin değerleriyle özellikle çocukların gelişimini destekler.
Kuş Üzümü: Damar hastalıklarını tedavi etmekte kullanılır.

Portakal Kabuğu: Selülite karşı etkilidir. Vücuttaki sarkma ve kırışma sorunlarına karşı kullanılır. İştah açıcıdır. (Bir fincan kaynar suya bir kahve kaşığı portakal kabuğu koyun ve üstü kapalı olacak şekilde 10 dakika demleyin ve ardından süzün. Bu suyu yemeklerden 30 dakika önce içerseniz, iştahınız açılacaktır.)

Karanfil: Bedeni ve zihni yorgunluğu giderir. Kalbi ve hafızayı kuvvetlendirir. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Mide bulantısını ve kusmayı önler, ateşi düşürür, ishali keser.

Ceviz: Kalp sağlığı açısından büyük önem taşıyan doymamış yağ asitlerini yüksek düzeyde içeren ceviz, kolesterol birikimini ve damar sertliğini önler.

Nar: Nar mideyi temizler, deniz tutmasına karşı iyi gelir. Ayrıca nar içindeki zarları ile yendiğinde mide ülserini iyileştirir.

Tarçın: Karın ağrılarına iyi gelir. Bağırsak kurtlarının dökülmesine ve bağırsak iltihaplarının iyileşmesine yardımcı olur. Kan şekerini dengeleyen tarçın, şeker hastaları için de çok faydalıdır.

Bereketli olsun, afiyet olsun.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu