Glikoz (Mısır) Şurubu Halk Sağlığını Tehdit Ediyor
Glikoz(Mısır) şurubu üretimi ile ilgili araştırma yapan Diyetisyen Emre Uzun, dünyada yüksek fruktozlu mısır şurubu üretiminin yaklaşık olarak 12.5 milyon ton olduğu sonucuna ulaştı.
Türkiye’nin 2010 yılı itibarı bu oranın 400 bin tonunu oluşturduğunu açıklayan Uzun, glikoz şurubunun ucuz olması ve vücudun haz almasını sağlaması sebebiyle kullanımının giderek arttığını belirtiyor.
Glikoz Şurubu Pankreas Kanserini Tetikliyor
Uzun, glikoz şurubunun başta pankreas kanseri riski olmak üzere böbrek ve akciğer hastalıklarına da davetiye çıkardığınınaltını çiziyor.
Glikoz Şurubu Metabolik Sendromların Riskini Arttırıyor
Glikoz şurubunun şekere göre daha ucuz olması ve bazı gıdalara istenen özellikleri katması nedeni ile gazlı ve meyveli içecekler, çikolata, kek, şekerleme, reçel, marmelat ve jöle gibi birçok işlenmiş üründe yaygın bir şekilde kullanıldığını söyleyen Uzun, glikoz şurubu bakımından zengin olan bir diyetle uzun süre beslenmenin şişmanlık, kardiyovasküler hastalıklar ve diğer metabolik sendromların riskini arttıracağını vurguluyor.
Ülkemizde yaygın olarak kullanılan bu maddenin nişastadan elde edildiğini ve bir hidroliz ürünü olduğunu söyleyen Uzun, “Glikoz şurubu yiyeceklerin raf ömrünü uzatır, soğutulmuş gıdalarda kristalleşmeyi önleyerek iyi kıvam sağlar, kurabiye tarzı gıdaların ise gevrekliklerini korumalarını sağlar.Nişastadan üretilebildiği için de kolayca tedarik edilebilir.” şeklinde konuştu.
Glikoz Şurubu Toplum Sağlığını Kötü Yönde Etkiliyor
Uzun, yaptığı araştırmada mısır şurubunun akciğerlerde histopatolojik değişikliklere sebep olduğunu ve lezyonlar oluşturduğunu ayrıca yüksek miktarda fruktoz tüketiminin böbrek hastalıklarını kötü yönde etkilediği sonucuna ulaştı .
Glikoz Şurubu Sinir Sistemi Dejenerasyonlarına Sebep Oluyor
Yurtdışında yapılan bir çok araştırmada, nişasta bazlı şeker ile beslenen farelerde algıda zayıflamanın ortaya çıktığını belirten Uzun, ayrıca nişasta bazlı şeker kullanımına bağlı olarak Alzheimer ve Demans benzeri sinir sistemi dejenerasyonlarının ortaya çıktığını ve bunun farklı mekanizmalarının da bulunduğunun altını çizdi.
Glikoz şurubunun birçok dondurma ürününde, bazı içecek çeşitlerinde, çikolatalarda, bisküvi ve pastalarda da bulunduğunu söyleyen Uzun, ‘’ Tabi ki bu hastalıkları tek bir sebebe bağlamak doğru değildir, ancak içlerinden bir faktör olarak nişasta bazlı şeker gösterilebilir, aynı zamanda karın içi yağlanma, karaciğer yağlanmasına da sebep olabilir ‘’ dedi.
Glikoz şurubu tüketimi ve zararları üzerinde araştırmalar yapan Diyetisyen Emre Uzun, nişasta bazlı şeker içerikli besinlerden uzak durulmasını gerektiğinin söyleyerek, alışveriş esnasında paketlerin üzerinin kontrol edilmesinin ve içerik kısmında bulunan bu maddeyi tespit ederek, daha sağlıklı alışverişler yapılmasının fayda sağlayacağı belirtti.